skip to Main Content
0.542.270 29 12 psikoterapistim@gmail.com

Psikoterapi uygulamaları ve psikoterapist tanımı dünyada gelişmekte olan kavram ve deneyimlerdir. Psikiyatri ve psikoloji alanlarından doğmakla birlikte, hızla gelişmiş ve bağımsız bir disiplin olmuştur. Sorulan sorular, bugün dünyada da sorulan sorulardır. Çeşitli ülkelerde değişik uygulamalar vardır. Psikoterapinin beşiği kabul edilen Viyana?da psikoterapi biliminin akademik bir yapıya sahip olması için Sigmund Freud Üniversitesi (SFU) kurulmuştur. Psikoterapinin psikoloji, PDR ve psikiyatriden bağımsız bir meslek statüsü kazanabilmesi için verilen mücadeleler sonrasında 1990 yılında Psikoterapi Yasası Avusturya Parlamentosu tarafından kabul görmüştür. Bu yasa ile psikoterapi bağımsız bir meslek olarak tanınmış ve bilimsel temellere dayanan psikoterapi eğitimi standardize edilmiştir. Kanuni olarak güvence altına alınan psikoterapist yetiştirme Viyana Sigmund Freud Üniversitesiyle akademik bir ortamda hem psikoterapi eğitimini hem de araştırmalarını bir araya getirmiştir.

Ülkemizde psikoterapi uygulamalarının hukuki temelleri yetersizdir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de, psikoterapinin hızla gelişen doğası gereği, güncel pratik, yasaları aşmış durumdadır. Tüm dünyada psikoterapi hızla gelişirken buna en yakın görünen psikiyatri ve psikoloji alanlarına sığmayacak bir duruma gelmiştir. Psikiyatri ve psikoloji eğitimlerinin müfredatı, güncel anlamda gelişen ve bağımsız bir disiplin olan psikoterapi uygulamaları için yeterli değildir. Bugün dünyada yaklaşık beş yüz kadar psikoterapi ekolü bulunmakta olup bunun standardizasyonu güçlük arz etmektedir. Ancak ilgilenip kendini yetiştirenler bu alanda yetkin olabilmektedir.

Tıpta Uzmanlık Kurulu, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlık eğitimi çekirdek müfredatında, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlık eğitiminin asgari standartlarını belirlerken psikoterapi uygulamalarının da programda bulunması gerektiğini bildirmiştir. Ancak mevcut eğitim koşullarında bu standart sağlanamamaktadır. Bu nedenle ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlık öğrencileri de, başta Türkiye Psikiyatri Derneği olmak üzere dernekler, vakıflar aracılığıyla psikoterapi eğitimini dışarıdan almaktadır.

ABD?de, Kanada?da ve Avrupa?da özel kuruluşlar tarafından verilen ve ayrı bir disiplin olarak hızla gelişen psikoterapi eğitiminin, 2000?li yıllardan itibaren psikiyatri uzmanlık eğitiminin bir parçası olması konusunda çalışmalar başlatılmış, müfredata psikoterapi eğitiminin alınmasının gereklilik olduğu bildirilmiştir. Dünyada ayrı bir disiplin olarak gelişen psikoterapi alanında psikiyatri asistanlarının da yetkin olması için çalışmalar yapılmaktadır ama yeterli değildir.

ABD?de ve Avrupa?da ayrı bir disiplin olarak gelişmeye çalışan psikoterapi için psikiyatri ve psikoloji birliklerinden ayrı Amerikan Psikoterapi Birliği, Dünya Psikoterapi Birliği ve Avrupa Psikoterapi Birliği vardır.

1990 yılında ?Strasbourg Declaration on Psychotherapy? açıklanmıştır. Buna göre psikoterapi, bağımsız bilimsel bir disiplindir, psikoterapi eğitimi gelişmiş, nitelikli ve bilimsel olmalıdır.

PSİKODER olarak biz de ülkemiz insanının kültürel, geleneksel ve yerel yapısına uygun psikoterapi teknik ve yaklaşımların belirlenmesi, dünya uygulamalarının geçerlilik ve güvenirliliğinin saptanması, psikoterapistlerin etik ve ahlaki ilkelerinin oluşturulması, psikoterapi uygulamalarının yasal altyapısının sağlanması için savunuculuk ve iletişim ağı çalışmalarının yürütülmesi, ?psikoterapi? sanatının ve ?psikoterapist? kavramının ayrı bir meslek dalı olarak örgütlenmesine alt yapı oluşturma, psikoterapistlerin psikoterapi uygulama bilgi ve becerilerinin geliştirilmesine destek olmak amacı ile kurulmuştur.

PSİKODER olarak kamuoyuna açıkladığımız deklarasyonumuzda şunları belirttik:

1- Psikoterapi yapma bilim ve sanatı ayrı bir meslek dalı olmalıdır.

2- Türkiye Psikoterapistler Birliği (TPB) kurulmalıdır.

3- Psikoterapi yapabilmek için standartları belirlenmiş bir eğitim programını tamamlamak ve süpervizyon almak şart olmalıdır.

4- Psikoterapi bilimine üniversitelerimizde “Psikoterapi Ana Bilim Dalı” adı altında ayrı bir bilim dalı olarak yer verilmelidir.

Psikoterapi uygulamaları için, Sağlık Bakanlığı?nın en son olarak 22 Mayıs 2014 tarihli resmi gazetede yayınlanan Sağlık Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına dair yönetmeliğinin ilgili ekinde de klinik psikologların yapabileceği alanlar belirlenmiştir. Ancak yasal olarak ciddi boşluklar vardır. Psikiyatri uzmanlarının, diğer hekimlerin, psikologların, psikolojik rehber ve danışmanların psikoterapi yapıp yapamayacağı konusunda bir açıklama bulunmamaktadır. Bu yetersizlik alanda sıkıntı yaratmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de psikoterapi eğitimi özel kuruluşlar tarafından verilmekte ancak bu eğitimi alan çok sayıda meslek elemanının çalışma koşulları düzenlenmemektedir. Bu durumda kendiliğinden gelişen bir psikoterapist kavramı ülkemizde de yaygınlaşmıştır. Yasalarımızda olmamasına karşın psikoanalist ve psikoterapist unvanları dünyadaki gelişime paralel olarak ülkemizde de yaygın olarak kullanılmaktadır ve uluslararası organizasyonlarda kabul edilmektedir. Hem bu nitelikli birikimin toplum ruh sağlığına katkısının alt yapısını sağlamak hem de mesleki denetimin sağlanması açısından acilen yasal düzenleme yapılmalıdır.

Psikoterapist olmak için gerekli eğitim koşulları sürekli geliştirilmekle birlikte, bir yıl kuramsal, bir yıl olgu formülasyonu, bir yıl süpervizyon ve farkındalık eğitimi asgari koşullardır. Bu alanda Viyana Sigmund Freud Üniversitesi örnek olmaktadır.

Psikoterapi eğitimlerinin, uluslararası düzeyde kabul görmüş standartlarının belirlenmesi ve bu standartlarda eğitim almış ilgili meslek elemanlarının psikoterapist olarak adlandırılmaları, karmaşayı önleyecektir.

Ülkemizin güncel pratiğinde psikoterapi eğitimi, uzmanlık eğitimlerinin bir parçası olmadığı için, psikiyatri uzmanları da ayrıca psikoterapi eğitimi alarak psikoterapi yapabilmektedir.

Psikoterapi yapabilmek için, psikiyatri uzmanlarının, hekimlerin, psikologların, psikolojik rehber danışmanların (PDR) kabul edilmiş bir psikoterapi eğitimini tamamlamış olması ve süpervizyon alması yeterlidir.

Yasal düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Var olan durumda psikoterapi yasası yoktur.Psikoterapi ayrı bir hekimlik uzmanlık alanı değildir. Psikoterapi, psikiyatri uzmanlık alanının dışında ayrı bir disiplindir. Psikoterapi için bir lisans programı yoktur. Bu yönüyle ve bakış açısıyla, psikoterapi uygulamalarını genel tıbbi durumun ve hasta hekim ilişkisinin bir parçası olarak değerlendirmek mümkündür. Ancak halen geçerli olan 1219 numaralı, 11/4/1928 tarihli TABABET VE ŞUABATI SAN’ATLARININ TARZI İCRASINA DAİR KANUN (1)?un birinci ve sekizinci maddelerine göre (Madde 1 ? (Değişik: 11/10/2011-KHK-663/58 md.) Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır. Madde 8 ? Türkiye’de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler.) ülkemizde hekimler psikoterapi yapabilirler. Ancak bu durum dünya standartlarına aykırı bir tablo yaratmaktadır. Çünkü hekim olmayan ruh sağlığı profesyonelleri de gerekli psikoterapi eğitimi ve süpervizyonu aldıktan sonra psikoterapi yapabilmelidir. Türkiye Psikiyatri Derneği web sitesinde ruh sağlığı alanında çalışan kişiler şöyle sıralamıştır: (1) Psikiyatri hekimi (2) Pratisyen hekim/Aile hekimi (3) Psikolog/Klinik Psikolog (4) Psikiyatri hemşiresi (5) Sosyal hizmet uzmanı ve (6) Psikolojik Danışmanlar…

Psikoterapist; psikoterapi yapan; bireylerle, gruplarla, çiftlerle ya da ailelerle onların ruhsal sıkıntılarına çözüm getirmeleri için işbirliği içinde çalışan kişidir. Hekim, psikolojik danışman, psikolog veya sosyal hizmet uzmanı gibi ruh sağlığı profesyonelleri, lisans eğitimlerinin üstüne, belli bir psikoloji eğitimi ve süpervizyon aldıktan ve belli sayıda terapi yapmış olduktan sonra terapist olabilirler. Bu eğitim süreci bir süpervizör denetiminde olmalıdır. Ayrıca çok sayıda terapi uygulamasını da izlemiş olması deneyim kazanma açısından önemlidir.

Bilinçli ve bilinçdışı çatışmalardan dolayı bozulan ruhsal dengeyi sağlamak, psikolojik eğitim vermek, düşünce ve duygu alışverişi kurmak, çiftlerin veya bireylerin kendi bedenlerini ve duygularını tanımalarını sağlamak, çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere psikoterapi diyebiliriz. Psikoterapi; sözel ve sözel olmayan iletişime dayanan yollarla zihinsel ve duyumsal bozuklukların tedavisidir. Psikososyal gelişmedeki duraklamaları çözümlemek, bireyin daha bütünlüklü bir yaratıcılıkla kendini gerçekleştirmesini ve çevresiyle daha doyumlu ilişkiler kurabilmesini sağlamaktır. Zihinsel ve duygusal sorunları olan ve bu sorunlarla baş etme gücü yetersiz kalan kişilere, belli bir amaç ve plan doğrultusunda, belli teknik ve yöntemlerin, uzman kişilerce uygulandığı, profesyonel bir yardım hizmeti sürecidir. Ortak noktaları birleştirerek bir tanım yaparsak; belli bir kurama veya yönteme göre belirlenmiş bir çerçeve içinde, prognoz oluşturularak, temel bazı tekniklerin kullanımı yoluyla, danışan ile terapist arasındaki ilişki aracılığıyla, kişinin ve çiftin kendi sorunlarının nedenlerini anlaması ve yaratıcı biçimde değiştirebilmesini amaçlayan bir tedavi şeklidir.

Sağlık Bakanlığı ve YÖK onaylı Psikiyatri Uzmanlığı Diploması?nda şunlar yazar: ??tababet ve şuabatı sanatlarının tarzı icrasına dair 1219 sayılı kanun ile bu kanuna bağlı tababet uzmanlık tüzüğü hükümlerine göre asistanlık süresini bitirerek yapılan sınavlarda başarı gösterdiğini ve Ruh Sağlığı ve Hastalıkları dalında bir kliniği müstakilen idare edebilecek niteliği kazanmış olduğunu bildirir uzmanlık belgesidir.? Yani uzmanlık belgesiyle verilen sadece o uzmanlık alanında bir kliniği sevk ve idare etme yetkisidir, bu ?o uzmanlık alanında tek hasta bakma yetkisine sahiptir? şeklinde değerlendirilemez, kanun koyucu bunun altını çizmiştir. Bu nedenle uzmanlık belgesinden önce alınması gereken Tıp Doktoru Diploması?nda şunlar yazar: ?? kendisine cumhuriyet kanunlarının tanıdığı bütün hak ve yetkilerden faydalanmak üzere tıp doktoru unvanı verilmiştir.? Yani bir Tıp Doktoru her branşa giren hastaya bakabilir. Tababet ve şuabatı sanatlarının tarzı icrasına dair 1219 sayılı kanun ile bu kanuna bağlı tababet uzmanlık tüzüğü hükümlerine göre bir branşta uzmanlaşan bir hekim, o uzmanlık belgesiyle kendi uzmanlık alanı dışında hasta bakamaz ancak Tıp Doktoru diplomasıyla her hastaya bakabilir. Ünlü Türk Psikiyatrisi Prof. Dr. Orhan Öztürk, Tıp Fakültelerinde kaynak ders kitabı olarak okutulan Ruh Sağlığı ve Bozuklukları adlı meşhur eserinde, “Hekimlerin sayısı ne bugün ne de gelecekte ruh sağlığı ihtiyaçlarını karşılamayacaktır. Alanda hekim dışı uzmanların da temel ruh sağlığı hizmetlerini verecek şekilde yetiştirilmesi gerekmektedir. Ruh sağlığı alanı hekimlerin tekelinde kalmamalıdır” demektedir. 1929 yılında Tababet ve İhtisas Vesikaları Hakkında Nizamname, 1947 yılında Tababet Uzmanlık Belgeleri Tüzüğü,1956 yılında Tababet İhtisas Nizamnamesi, 1961 yılında Tababet İhtisas Tüzüğü,1962 yılında Tababet Uzmanlık Tüzüğü,1973 yılında Tababet Uzmanlık Tüzüğü, 2002 yılında ise Tıpta Uzmanlık Tüzüğü yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Tıpta uzmanlık eğitimine ilişkin usul ve esasları belirleyen bu tüzüklerin hiç birinde ve diğer kanunlarda ?terapistlik? ve ?psikoterapi? gibi bir uzmanlık alanı bulunmamaktadır; dolayısıyla da bu alanda her hangi bir münhasırlık söz konusu değildir. Ayrıca Türkiye Mesleki Yeterlilik Kurumu?nun meslekler rehberinde psikoterapistlik bir meslek olarak yer almamaktadır.

Sonuç olarak; (1) ülkemizde psikoterapi uygulamalarının hukuki ve tıbbi temelleri henüz ne değildir ve bir başı boşluk söz konusudur. (2) Lisan eğitimlerinin üzerine “en az” 2000 saatlik (500 saat süpervizyon, 500 saat süpervizyonlu uygulama, 1000 saat kuram, psikoterapötik metodoloji ve teknik) psikoterapi eğitimi alınması, psikoterapi eğitimi için gerekli olan asgari koşullardır. (3) Psikoterapi uygulamalarını 2000 saatlik psikoterapi eğitimi almış ruh sağlığı profesyonelleri (hekim, psikolojik danışman, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, vb.) yapabilir. (4) Psikiyatri uzmanı dışındaki hekimlerde 2000 saatlik psikoterapi eğitimi aldıktan sonra psikoterapi yapabilir. (5) Psikiyatri uzmanı dışındaki hekimler sağlıklı kişilere psikoterapi yapabilirler.

Bilgilerinize…

PSİKODER Yönetim Kurulu adına

Psikiyatri Uzmanı & Psikoterapist

Prof. Dr. Cengiz GÜLEÇ

PSİKODER Başkanı

Back To Top